Eser'den yeni yasa açıklaması

ABONE OL

AK Partinin hukukçu vekillerinden olan Selman Oğuzhan eser tabul edilen kanun teklifi ile ilgili konuştu.

AK Parti Karaman Milletvekili Av. Selman Oğuzhan Eser İnfaz yasası ile ilgili açıklama yaptı. Eser yaptığı açıklamasında; “Yasa açık ve nettir; yazıldığı gibi okumak, okunduğu şekli ile anlamak gerekir. Anlamak istenildiği gibi okumak doğru değildir” ifadelerine yer verdi.

AK Partinin huhukçu milletvekillerinden Karaman Milletvekili  Selman Oğuzhan Eser; “Günlerdir asılsız haber ve algı operasyonlarıyla kamuoyunu meşgul eden, ülke gündemine oturan teklif Türkiye Büyük Millet Meclisi  Genel Kurulunda 14 Mart 2020 tarihi itibari ile  kabul edildi. Bu kanunla başta 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu olmak üzere toplam 11 farklı kanunda değişiklik gerçekleşti. Kanun ile ilgisi olmayan, tamamen kişisel yorumlar içeren haberler ve sosyal medya paylaşımlarına itibar edilmemelidir. Karışıklığa neden olan ideolojik siyasi saiklerle yapılan yorumlarla muğlak- gri alan oluşturulmaya çalışılmaktadır. Kanun yanlıştır, doğrudur demiyorum, açık ve nettir. Yazıldığı gibi okumak, okunduğu şekli ile anlamak gerekir. Anlamak istenildiği gibi okumak kanun metinden ayrılarak toplumsal uzlaşı olmayan bambaşka konularla harmanlayıp, yorumlarla ifade etmek insanı hukuktan uzaklaştırır.

Herkesin malumu tartışmaların çerçevesi cinsel suçlar (ekteki tablo açıklıyor), tutuklular (infaz kanununda yapılan değişiklik, yargılaması başlayacak olan ve devam eden tutuklu sanıkları kapsamaz, tutukluların yargılanmadan, ceza almadan dışarı çıkması af kanunu ile cezasının belirli bir kısmını çekmiş hükümlünün şartlı çıkması infaz kanunu ile ilgilidir), odağı düşünce ve fikir özgürlüğüne dayandırılan suçlardır. Evet, kimsenin düşüncesine gem vuramayız, ülkemizde düşünce özgürlüğü vardır ama “düşünmek başka, konuşmak başka.” Eğer ki düşünceyi ifade etme özgürlüğü, (açıktan veya ima ederek) bölücülük ve terör propaganda aracı olarak kullanılır ve milli değerlerimize dokunursa SINIRLANIR. Daha açık ifade etmek gerekirse toplumun hangi meslek grubundan olursa olsun, hangi etnik kökene, guruba, cemaate, derneğe vakfa aidiyeti olursa olsun, hangi inanca sahip olursa olsun hatta hangi ülke vatandaşı olursa olsun bir devleti devlet yapan milli değerler hakkında söylenen menfi söz ifade özgürlüğü ile meşrulaştırılamaz. Bu özgürlüğün sınırını ise devleti bu değerler üzerine inşa eden, gerektiğinde bu değerler için gözünü kırpmadan canını feda eden milletin vicdanı belirler. Buda benim şahsi görüşüm.

Günlerce tartışılarak Cumhur ittifakının oylarıyla kabul edilen; CHP, HDP ve İP'in 237 milletvekilinin karşı çıktığı kanunu 51 oyla reddettiklerini buradan hatırlatmak isterim. Demek ki, her şey yazıldığı-çizildiği ve televizyonlarda görüldüğü gibi değilmiş.   

Amaç ne olursa olsun herkese selam çakılırsa, şehit cenazesinden çıkıp terörist cenazesine gitmek zorunda kalınır. Sözün özü “HER DÜĞÜNDE OYNANMAYACAĞI GİBİ HER CENAZEDE DE AĞLANMAZ…” 
Hüküm koymak Allaha mahsus, aciz insanın yaptığı düzenlemeden ibarettir. İnsanın hata yapması kaçınılmaz ise eleştirilmesi de kaçınılmazdır. Ancak eleştiriler soyut iddia ve iftiralarla değil doğrudan getirilen düzenlemedeki maddeler üzerinde yapılması insan olmanın gereğidir.