'Her şey çeyiz sandığındaki ipek çarşafla başladı'

ABONE OL

Karaman'ın Ermenek İlçesinde emekli bankacı Cihangül Gürler (58), annesinin çeyiz sandığında gördüğü ipek çarşaftan etkilenip, ipek böceğinden koza üretmeye başladı.

Uzun yıllar Ankara'da oturan emekli bankacı Cihangül Gürler (58), annesinin çeyiz sandığında gördüğü ipek çarşaftan etkilenip, memleketi olan Karaman'ın Ermenek ilçesine dönerek, ipek böceğinden koza üretmeye başladı.

Emekli Jeoloji Mühendisi eşi Mete Gürler (59) ile birlikte koza üreten Cihangül Gürler, hedefinin markalaşmak ve ihracat olduğunu belirterek, "Burada tonajlı koza üretimi sağlayabilirsek, bunu marka haline getirmek, ihraç etmek gibi büyük hedeflerim var. Ama biz daha ikinci yılımızdayız. İnşallah 3-5 yılda bunu da gerçekleştiririz" ifadelerini kullandı.

Cihangül Gürler, annesinin sandıktaki çeyizlerini incelerken ipek çarşafı gördü. Aklına memleketi Ermenek ilçesinde 1960 yılına kadar ipek böceğinden koza üretildiği geldi. Cihangül Gürler, eşi Mete Gürler ile birlikte 2 yıl önce memleketleri Ermenek'in İkizçınar köyüne gelip yerleşti. Arazilerine bin dut ağacı diken Gürler ardından çadırdan bir üretim tesisi oluşturup, Kozabirlik tarafından verilen ipek böceklerini, dut yapraklarıyla beslenmesini sağlayıp koza üretmeye başladı. 

'HER ŞEY ÇEYİZ SANDIĞINDAKİ İPEK ÇARŞAFLA BAŞLADI'

Koza üretimine nasıl başladıklarını anlatan Cihangül Gürler, şunları söyledi:  "Her şey annemin çeyizinde, anneannemin hazırladığı ipek çarşafı görünce başladı. Bizler modern toplumda yaşayan kadınlar, ipeği fular şeklinde ya da daha küçük ürünler şekilde kullanıyoruz. Annemin ise çeyizinde pamuk ve ipek el dokuması çarşaf vardı. Beni en çok etkileyen buydu. Belki de bir iktisatçı olarak neden bir Türk ipek markası yaratmıyoruz diye bunun üzerine düşünmeye başladım. Anadolu kadınları adına, bir marka yaratmak gerekir diye düşündüm. Bunu da ipekle yapabiliriz.

"'HEDEFİMİZ MARKALAŞMAK'

Koza üretimine yeni başladıklarını ancak hedefinin markalaşmak ve ihracat yapmak olduğunu ifade eden Gürler, "Burada tonajlı koza üretimi sağlayabilirsek, bunu marka haline getirmek, ihracat etmek gibi büyük hedeflerim var. Ama tabi biz daha ikinci yılımızdayız. Sadece koza üretiyoruz. Şu an köyümüzde koza üretme aşkını çok anlamda yaratmış değiliz. Çok böyle marjinal üç beş aile etkileniyor. İnsanların bunu görüp, zahmetsiz ve iyi para getiren bir kaynak olduğunu anlayıp bunu yapmaları lazım ki, ben bundan sonra marka ve ihracat etme kısmına geçeyim. İnşallah 3-5 yılda bunu da gerçekleştiririz" diye konuştu.

'YILDA 40 GÜN ÇALIŞIYORSUNUZ'

Eşi Mete Gürler de ipek böcekciliğinin devlet tarafından desteklendiğini, masrafsız ve iyi para kazandıran bir iş olduğunu belirterek, "İpek böcekçiliği devlet desteği kapsamında olan bir iş. Kozabirlik sizin ayağınıza kadar böcekleri getiriyor. Siz sadece yılda 40 gün çalışıyorsunuz. Bir ayını besliyorsunuz, 10 günde de böcekler koza yapıyor. 40 günde işiniz bitiyor. Hiçbir maliyeti yok. Bizim burada böyle bir mekanımız olmadığı için çadır içinde yapıyoruz ama bunu evlerinin altında, ahırlarında, depolarında yapmak da mümkün. Hiçbir ek maliyet yapmadan güzel bir gelir elde etmeleri mümkün. 40 gün sonunda Kozabirlik gelip ürünlerini teslim alıyor ve paranızı bankaya yatırıyor" dedi.

'EVLİYA ÇELEBİ, SEYAHATNAME'DE, ERMENEK'TEKİ İPEK BÖCEKCİLİĞİNDEN BAHSEDİYOR'

Ermenek Belediye Başkanı Atila Zorlu, Ermenek'te yaklaşık 60 yıl öncesine kadar ipek böcekciliğinin yapıldığını ve bunun Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde bile bahsettiğini belirtti. Zorlu, "Ermenek'te 50-60 yıl öncesine kadar, evlerinin altında kendi çaplarında amatör ipek böcekciliği yapıldığını biliyoruz. Hatta Evliya Çelebi, seyahatnamesinde İstanbul'a giden ya da bölgedeki en kaliteli ipeklerin Ermenek'te üretildiğinden bahsediyor. Sıfır riskli, çok az çabayla yapılabilecek, sezon anlamında kısa sürede çok para kazanılabilecek bir iştir. Bölgede geçmişte ipek böcekciliği yapıldığından, bunu yaşatmak ve önünü açmak için belediye olarak kendimize görev bilip, yapılması gereken neyse yapacağız" şeklinde konuştu.