Türkiye'de bayram nasıl geçecek

Herkesin merakla beklediği Ramazan Bayramı kararı öncesi  Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın açıklamalarda bulundu. Kalın, koronavirüse karşı Ramazan Bayramı'nda alınacak önlemlerde önümüzdeki bir haftalık süreçte ortaya çıkan tablonun etkili olacağını söyledi ve "Ramazan Bayramı'nda da koronavirüs tedbirleri kapsamında birçok önlem alınması kuvvetle muhtemel" ifadelerini kullandı.

Mübarek Ramazan Ayı'nın bitmesine sayılı günler kaldı. İslam aleminde Ramazan Bayramı hazırlıkları ve heyecanı şimdiden başladı. Türkiye'deki koronavirüs salgınında Ramazan Bayramı'nda sokağa çıkma kısıtlaması uygulanıp uygulanmayacağı en çok merak edilen konular arasında yerini aldı.

Ramazan Bayramında sokağa çıkma kısıtlamasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, GZT'nin YouTube sayfasından canlı yayınlanan programda, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

 Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, bayramda sokağa çıkma kısıtlamasıyla ilgili "Korona sonrası dönemin yeni normal olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Tedbirlerle yaşamaya dikkat edeceğiz. Maskesiz çıkmamaya, sosyal mesafeyi korumaya özen göstermeliyiz. Ramazan Bayramı'na kadar önümüzde bir haftalık bir süreç var. Bu bir haftalık süreçte önümüze gelen tablo alacağımız kararlar bakımından önemli olacak. Ramazan Bayramı'nda da koronavirüs tedbirleri kapsamında birçok önlem alınması kuvvetle muhtemel.

Bizim ülkemiz koronavirüs sürecinde birçok ülkeye yardım etti. Biz bu yardımları hiçbir karşılık beklemeden gerçekleştirdik. Türkiye olarak dünyaya insani diplomasinin mümkün olduğunu hissettirdik.

Koronavirüs sonrası küresel düzenin bağışıklık sisteminin ne kadar bozuk olduğunu gördük. Sonraki panik hali de bunu doğruladı. Bu salgın her ülkenin milli kapasitesini test etmesini sağladı. Bizim yerli ve milli hamlemizin önemi ortaya çıktı."

İbrahim Kalın, Kovid-19 salgını döneminde Avrupa Birliği'nde virüsle mücadelede yaşananlar, ülkelerin birbirini desteklememesi konusunda da konuştu.

Avrupa'da salgının izlediği seyrin AB fikrini ve dayanışma ruhunu zayıflattığını dile getiren Kalın, "Zaten İngiltere'nin ayrılmasından sonra AB içerisinde devam eden tartışmalarla beraber AB fikri konusunda şüphecilikle atbaşı gidiyordu. Bu salgına hazırlıksız yakalanan Avrupa ülkeleri özellikle İspanya, İtalya, Fransa ardından İngiltere... İngiltere AB üyesi değil ama Avrupa kıtasında olması nedeniyle... Bu tartışmalar hızlandı. Bu dönemin en önemli özelliklerinen biri belki her şey çok radikal bir şekilde değişmeyecek ama tarihin hızı arttı. Bizim günlük hayatımızın hızı yavaşladı ama tarihin hızı ve kırılgan noktaları daha belirgin hale geldi, hızlandı. O küresel düzenin bağışıklığının ne kadar zayıf olduğu ortaya çıktı. Bunun en akut yaşandığı yerleden biri de AB oldu. İster istemez böyle bir dönemde dayanışma gösterilmediği zaman üye ülkeler 'Bu birlik neden var?' diye sorgulamaya başladı." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü , AB'nin salgınla mücadelede yaşadıklarının krizin küresel yansımlarından biri olduğunu anlatarak, AB etrafında yaşanan tartışmanın bütün uluslararası kuruluşlarla da alakalı olduğunu belirtti.

Kalın şöyle konuştu; "BM'nin etkinliği ve meşruiyeti de sorgulanıyor. Dünya Sağlık Örgütü bu süreçte ne kadar etkin oldu? Bunlar sorgulanıyor. İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam ülkelerinin en üst çatı kuruluşu olarak ne kadar etkili oldu? G20 sorgulanıyor. Kaçınılmaz olarak bu sorgulama bundan sonra da devam edecek. Eğer uluslararası kurumlar kendilerine çekidüzen verirlerse bu dayanışma ruhunu, iş birliği ortamını güçlendirirlerse, paylaşmayı yaygınlaştırırlasa, adil paylaşmayı çoğaltabilirlerse bu krizi fırsata dönüştürebilirler. Eğer gerekli tedbirler alınmazsa bu kurumlarla ilgili meşruiyet tartışmaları bundan sonra daha fazla hız kazanacak" dedi.